O yüzden cemaat anları olabilir- zaman zaman anlatılan bayram anları değil de, diyalojik anlar; Nazianzos’lu Gregorius’un koyduğu kurallara karşı gelindiği, diyalektik yapma sıfatı olmayanların, kendi sıfatlarını yeni bir başlangıcın şiddetiyle bir daha-önce-söylenmiş’in, bir daha-önce-kaydedilmiş’in olumlanması arasındaki ilişkiden alanların yerli-yersiz diyalektik yaptıkları anlar…

Jacques Ranciére


“I Wanna Hurt I Wanna Love” aynı adlı varolmayan bir müzik grubunun yaptığı eylemlerden arta kalan nesnelerin teşhir edilmesinden oluşuyor. Bu nesnelerin tarihleri ve yerleri, muhalif kültürün sık sık referans verdiği müzik ve siyasal tarihin önemli kırılma noktalarıyla çakışıyor. Bu önemli tarihsel durakların yanı başında kendisine sessizce bir varoluş üretiyor. Bu çalışma bu tarihlerde meydana gelen olayların sonrasında ortaya çıkan ortaklık ve cemaat düşüncesi ile de ilgileniyor. Yaşananlardan dehşete düşen, yeniden sorgulayan ve karşı duruş üretenlerin ortaklığı olarak tahayyül edilen bu cemaati, bir müzik grubunun tarihsel bedeni üzerinde bir araya getirmeyi deniyor.